13 Ağustos 2010 Cuma

Doğu Karadeniz - 1 - Amasya

Ana hedefimiz olan Ayder yaylalarına gitmek için çıktığımız yolculukta, mesafenin bir batında katetmek için epey uzunca olmasından dolayı, ilk durak olarak Amasya’yı seçtik. İstanbul’dan yaklaşık 650 km kadar bir mesafe. Yol TEM’den çıktıktan sonra yer yer daralsa da genel itibariyle fena değil. Kurak yöreler de olmakla birlikte yeşillik de bol bol var.

Şehir konum olarak dağlar arasında. Ortasından Yeşilırmak geçiyor. Dağlar sebebiyle enine değil nehir boyunca bir gelişim sergilemiş. Gelişim derken şehrin kendisinden bahsediyorum. Yoksa kafelerine girdiğiniz zaman görülebilecek olan “Arkadaşınıza sarılmayınız, dayanmayınız. Sizin için normal olan şeyler başkaları için normal olmayabilir.”, “Müessesemize alkollü kişiler alınmamaktadır.” uyarıları anlayış konusundaki gelişim hakkında net fikirler vermekte.
Şehrin iki yakasının ayrı mimari özellikleri var. Bir tarafı tarihi evleri ve eserleri barındırırken diğer tarafı yeni binalardan oluşmakta. Tarihi evlerde kalmak mümkün. Fiyatlar çok pahalı değil (2010 temmuz ayı itibariyle oda+kahvaltı 40 lira civarında) Kalacak yerimizi bulmak için çabalarken nehrin karşı yakasından bihaber olduğumuz için eski evlerden en makul bulduğumuza yerleştik. Dolayısıyla otel ve/veya pansiyon varsa fiyatları nasıldır konusunda fikrimiz yok.

Geceleri nehir üzerinde yeşil ışıklarla aydınlatma yapılıyor. Tripodunuzu kurup çekim yapmak için çok ideal görüntüler var ancak ahalinin yanınızdan geçerken “Beni çekse daha iyi lan ehiri ekiki” şeklindeki yaklaşımlarına hazırlıklı olmanızda fayda var. Gece hayatı nehir kenarında çok hareketli, herkes çekirdek çitliyor, dolayısıyla eller ağızlar sürekli bir devinim içerisinde. Söylemeden geçemeyeceğim, alkollü bir (1) mekan da gördük.


Bu kadarla kalmıyor şehzadeler şehri Amasya. Hititlere kadar uzanan  bir tarihi geçmişi var. 


Kaya mezarları ve şehre kartal yuvası gibi bir konumdan bakan kalesi görmeye değer yerleri. Vaktimiz sınırlı olduğu için çevre ilçelerde neler olduğunu araştırıp göremeden ayrılmak zorunda kaldık. Dolayısıyla böyle bir detay söz konusuysa, bundan haberimiz yok.






Arkası (Trabzon - Maçka – Sümela Manastırı) sonra...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder